BASI YARASI NEDİR ? EVRELERİ NELERDİR? / RİSK ÖLÇME SKALASI (NORTON SKALASI)
Vücudun ağırlığı yatar pozisyonda iken, yatak ile temas eden bölgelere basınç uygular.
Yatağa ya da sandalyeye bağımlı olan kişilerde, uzun süre aynı pozisyonda kalmak, vücut ağırlığının hep aynı bölgelerde basınç uygulamasına neden olur. Bu da basınç bölgelerinde kan dolaşımının ve beslenmesinin bozulmasına, deri ve deri altı dokusunun hasarına ve sonuçta yatak yaralarının açılmasına yol açar.
Sürtünmeler de yatak yarasının oluşmasını kolaylaştırır, oluşmakta olan yarayı ilerletir.
İdrar, ter ve dışkının cilt ile temas etmesi yatak yarasına davetiye çıkarır.
Oluşan yaranın üzerinde enfeksiyon gelişmesi de sık görülen bir durumdur.

Bası yaraları kronik hastaların bir sorunu gibi görünse de, ülserlerin başlangıcı genellikle hastalıkların akut dönemine rastlar. Bunun nedeni akut hastalık sırasında dikkatlerin hastanın birincil sorununa yönelmesi ve ülser gelişme riskinin sıklıkla dikkate alınmamasıdır.

Ülserlerin %63’ü hasta henüz hastanede yatmakta iken gelişmektedir. Kardiovasküler hastalıklar sırasında %41, akut nörolojik bozukluklar sırasında %27 ve ortopedik yaralanmalar sonrasında %15 sıklıkta bası yarasının geliştiği bildirilmiştir.

Yatak yaraları kişinin konforunu bozar, hastalık ve ölüm riskini artırır, hastanede yatış süresini uzatır, mali yükü artırır. Bu nedenle önemli bir sağlık sorunudur.

Oysa ki bu sorun, risk altındaki hastalarda çok basit yöntemler yardımıyla henüz başlamadan sona erdirebilir.


Kimler Risk Altındadır? Yatağa ya da sandalyeye bağımlı kişiler, hareket kısıtlılığı olanlar, sinir hasarına bağlı his kusuru olanlar (omurilik zedelenmesi, diyabet vb. nedenlerle), dolaşım sorunu bulunan kişiler, yaşlılar, çok şişman ya da zayıf olan kişiler risk altındadır. Çok şişman kişiler dokulara uygulanan basınç arttığı için, çok zayıf kişiler de yeterli cilt altı dokusu olmadığından yatak yarası gelişmesi bakımından risk taşırlar. İdrar ve dışkı kaçırma sorunu olanlar, beslenme bozukluğu ve sıvı alımında eksikliği olanlarda bası yarası oluşumu kolaylaşır. Bir bölgede yatak yarası oluşmuşsa, o bölgede ikinci defa yara oluşma riski daha yüksektir.

Yatak Yarasının Oluşma Yerleri : Yatak yarasının sık oluştuğu yerler, vücudun ağırlığını taşıyan bölgelerdir. Kuyruk sokumu, kalçalar, dirsekler, topuklar, omuz çıkıntıları, dizler, ayak bileklerinin çıkıntıları, kafanın çınıntılı bölgeleri ve kulaklardır. Şişman kişilerde göğüs altları, karın bölgeleri ve vücut kıvrımlarının arası da yatak yarası için riskli bölgelerdir.Resimdeki kırmızı noktalı alanlar bası yarasının yüksek olarak görülebilinceği alanlardır.

Yatak Yarasından Korunma Nasıl Olur? Hastanızın yatak ile temas eden cilt yüzeyini her gün kontrol edin. Yatak yaralarının önlenmesinde ilk adım risk altındaki kişilerin cildinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.

Hastanızın sık sık pozisyonun değiştirmesini sağlayın. Hastaların pozisyonu sık sık değiştirilmesi ağırlığı taşıyan bölgenin sürekli olarak değişmesini sağlar. İdeali 2 saatte bir pozisyon değiştirmektir. Havalı yatak kullanılması yara oluşumunu engelleyici önlemlerdendir.

Hastanızın yatak çarşaflarının kuru, temiz ve kırışıksız olmasını sağlayın. Hastanın yatak çarşafları, sandalyesi, koltuğu vb. temiz ve kuru olmalıdır. Çarşaflar kırışık olmamalıdır. Çarşaf ve çamaşır seçiminde teri, ıslaklıpı emmeyen sentetik malzemeler kullanılmamalıdır. Hastanın cildi de temiz ve kuru olmalıdır. Tuvalet sonrasında tahriş edici olmayan malzemelerle, aşırı sıcak olmayan suyla temizlenmeli ve hemen kurulanmalıdır. Hastanın cildine alkol veya kolonya sürülmemelidir.

Hastanızın yeterli beslenmesini ve sıvı almasını sağlayın. Uygun beslenme ve sıvı alımının sağlanması yara oluşumundan koruyucudur. Hekiminiz veya bir beslenme ve diyet uzmanı ile görüşerek bu konudaki görüşlerini alabilirsiniz.

Masaj ve egzersiz uygulanmasını sağlayın. Hareketsiz bölgeye uygulanan masaj ve eksersiz uygulanması, basınç altında kalan bölgelerdeki kan akımını hareketlendirerek yara oluşumunu engeller.

Tüm alınan önlemlere rağmen, gene de yatak yarası oluşabileceğini unutmayın. Bu nedenle olası yatak yarasına erken müdahale etmek için neler yapılabileceği önceden gözden geçirilmelidir.

Yatak yarasının oluşmaya başladığı nasıl anlaşılır?   Yatak yarası oluşan bölgede basınca solmayan bir kızarıklık, ısı artışı, sertlik ve şikinlik (ödem) görülür. Cillteki hasar başladığında ısı artışı yerine soğukluk görülür. İlerleyen durumlarda mavi-mor renk değişimi, su toplaması gözlenir.

Risk altındaki kişilerin yatak ile temas eden çıkıntılı vücut bölgelerinde ciltlerinde renk değişikliği, ısı artışı, sertlik farkedildiğinde derhal bir hekime başvurulmalıdır.

Bası Yaralarının Sınıflandırılması :  Bası yaralarında, yaranın derinliği açısından değişik sınıflandırmalar kullanılmakla birlikte en sık kullanılan sınıflandırılmaya göre 4 evre mevcuttur.


1.Evre: Deride bastırmakla geçmeyen/solmayan  kızarıklık ve ödem vardır. Bası kalkar, ve iyi bakım yapılırsa hasar geri dönüşümlü olup iyileşme çoğunlukla tamdır. Erken evre olarakda adlandırılır.

2. Evre: Deri altı doku içine ilerlemiş yüzeyel doku ölümü mevcuttur. Cerrahi dışı tedavilerle iyileşme sağlanabilir.

3. Evre: Deride tam kat doku ölümü vardır. Hasar deri altı dokuya inmiştir. İkincil enfeksiyon eklenirse yara zorlu hale gelir. Geniş lezyonlarda cerrahi girişim gerekir.

4. Evre: Hasar kemik dokusunu da içine almış, kemik çıkıntıya kadar inmiştir. Tedavi cerrahidir.


Yatak Yaralarıyla Hangi Sağlık Uzmanları İlgilenir? Yatak yaraları ile başa çıkma yaraların oluşmasını engelleme, erken farketme ve uygun biçimde tedavi etme ile olur. Bu da iyi iletişim halinde olan bir ekip ile sağlanabilir. Bu ekipte yer alan kişiler hasta (bilinci açık ve kısıtlı da olsa hareket kabiliyeti olan hastalar), hasta yakınları, hemşireler, fizyoterapistler, cilt hastalıkları uzmanları ve plastik cerrahlardır.


RİSK FAKTÖRLERİ

 

*Dış Faktörler

Bası

Sürtünme

Tahriş

Nem

*İç Faktörler

İleri yaş

Diyabet ve diğer

Kronik hastalıklar

Kan basıncı

Yetersiz beslenme

Duyu kaybı ve hareketsizlik

Aşırı steroid kullanımı